KAYGI
Kaygı; nedeni belli olmayan, ortada hiçbir somut tehlike olmamasına karşın bireyin yaşadığı huzursuzluk, tedirginlik haline denir. Kaygı hali arkça psikolojik bir rahatsızlığa, anksiyeteye (kaygı bozukluğu) yakalanılır. Dünya üzerinde her üç kişiden ikisi (%65) kaygı bozukluğu yaşamaktadır. Türkiye'de ise bu oran %80 seviyesine çıkmış durumda. Özellikle son yıllarda ülkemizde yapılan araştırmalarda bu oranda arş olacağı öngörülebilir.
Kaygı anında sıkıntı, gergin, tuhaf hissederiz. Dört duvar arasına sığmayız. Üzerimize düşünceler gelir. İlerlerse bu durum fiziksel olarak da rahatsızlık yaşayabileceğimiz bir bataklığa dönüşür. Kaygı durumu devam ettikçe içine çeker bizi. Ondan kurtulmamız güç olsa da imkansız değildir. Kaygı bozukluğu; davranışsal terapi, psikoterapi ve çeşitli ilaçlar yoluyla tedavi edilebilir psikologlar tarafından. Hiçbir yardım almadan tam anlamıyla bundan kurtulmuş insan sayısı çok olmasa da bu hastalığın şiddetini hafifletebilmiş çok insan var. Peki nasıl başa çıkıyor bunca insan destek almadan? Öncelikle kendilerine hobiler edinerek, kafalarını meşgul edecek uğraş bulmuşlar. Yürüyüş, kitap okumak, dizi-film izleme gibi. Ardından kaygılı hissettikleri an o ortamdan ya da o hisse neden olan düşünceden uzaklaşmışlar. Çok kolay olmasa da en azından denemek, kendilerine iyi telkinler vermek onları rahatlatmış. Ve en son kriz anında kendileriyle başa çıkmayı öğrenmişler. Kaygı anında sakinleştirme metotları öğrenip uygulamışlar. Nefes tutup yavaş yavaş vermek, etraftaki cisimleri renkleriyle saymak, sakinleştirici sözler söylemek örnek olabilir. Kaygıdan kurtulamamış, ömrü boyunca onunla birlikte yaşamış insanlar da görürüz çevremizde. Onlara baktığımızda ise karamsar ve sürekli tedirginlerdir. Kendilerini çok kısıtlarlar. Sadece psikolojik bir hastalık değil ayrıca fiziksel bir hastalık da olmaya başlamışlar. Kaygı, sıkıntı, stres doğrudan kalbi tetikler. Ve başta engellenemeyen kaygı bozukluğu birçok hastalığa ya da geri dönüşü olamayan sorunlara davetiye çıkarabilir. Bu yüzden kaygıyla başa çıkmayı günümüzde her insan öğrenmelidir.
İnsanlar yaşamları boyunca sorunlarla karşılaşabilirler. Sorunsuz bir hayat yoktur çünkü insanın yaşam gayesi bu sorunlarla başa çıkabilmektedir. Doğal afetler, savaşlar, sosyal ayrımlar, ekonomik krizler gibi günümüzde başı çeken sorunlar ülkemizde diğer ülkelere kıyasla daha çok öne çıkması kaygı oranının yüksek olmasının temel sebeplerindendir. Bu sebepten ötürü insan kendini sakinleşebilmeyi, her insanda olabilecek bir durum olarak görüp sıradanlaşa bilmeyi öğrenirse kendi için yapabileceği en iyi şeyi yapmış olur. Çünkü kaygı oluşturan bazı sorunlar kaçınılmaz olsa da bıraktığı zararlar hiç de azımsanacak gibi değildir.
MİMOZA
Bırak da kapının ardında yaşayayım,
Ellerimi titreten, nefesimi kesen yalnızlığımı.
Pencereleri kapatma, yayılsın tüm şehre,
Çaresi olmayan yek ve ıssız bırakılmışlığım.
---------------------------------------------------
Gün ağarmış, gözlerimi güneşe dikiyorum.
Günün her saatinden nefret ediyorum.
Hava iyi telaşlanma üşümüyorum.
Bana yalnız doğruları söyle istiyorum.
---------------------------------------------------
Git hadi! Kapat kapıyı da.
İhtiyacım yok illa birinin varlığına.
Adın sanın ayan beyan ortada,
İhtiyaç duymuyorum saklamaya.
KADİRŞİNAS
Bir dağ başı melodisi hemdem bakışlarımla
Ağlamaklı bulutlar bölmek üzere zifiri mehtabı
Ah şu pûyân yalnızlığım esir senin ayaklarına
Gelişine anlam yüklediğim ay tenli kadın
Neredesin şimdi kim bilir
Hangi satırların arasında kaldın da
Bekliyorsun bulunmayı?
Lerzan bakışların yok ne zamandır üzerimde
Hicabını gören güller utanır
Kuşlar kanat çırpmıyor senin yokluğunda
Tek bir sözün büyülemeye müsaitken yüreğimi
Yokluğun niye?
Oysa yetmez miydi bir efsûnkâr gülüş
Nazenin kollarına mütesadif
Gel barışalım gayrı ay tenli kadın
Bitsin bu hasret bu muğber bakışlar...
Kendime Yalan
Gelme gayrı ihtiyaç yok sana
Düşünürsem etmeyi çok intihar
Yapamam hâlen senden ümit var
------------------------------------------
Gelme gayrı ihtiyaç yok sana
Kapanır elbet kalpteki yara
Belki sabaha olmadı bahara
------------------------------------------
Gelme gayrı ihtiyaç yok sana
İstersem eğer gözlerinde kaybolmak
Tek çaremdir okyanuslara açılmak
------------------------------------------
Gelme gayrı ihtiyaç yok sana
İstersem yeniden sesinde huzuru bulmak
Sevilen her şeyin sesidir huzura dalmak
------------------------------------------
Gelme gayrı ihtiyaç yok sana
Duyarsam kalbimde bir eksiklik
Hatırlatmam kendime nedeni sensizlik
------------------------------------------
Gel gayrı ihtiyaç var sana
Sandım ki bir parça bulurum senden
Biçare arayış pek farklıymışsın her şeyden
Gidiyorum
Gidiyorum…
Gözlerim arkada, kalbim arafta kalmış
Ama ben gidiyorum sevgilim.
Sana bizden anılarımızı bırakarak,
Olması gerektiği için değil
Olmayışımızı bildiğim için,
Gidiyorum.
Senden öncem yok sevgilim,
Sonrası ise gitmekte
Var olan aşkımdan uzaklara.
Biz aslında seninle aşka yasaklıydık ama
Satırlarım kuytu köşelerde seni aradı
Gözlerim ise her bedende seni bulurdu,
Şimdilerde ne arıyorum ne buluyorum sevgilim.
Gidiyorum…
Esmesin baharlarımda kokun,
Sürüklemesin beni girdapların.
Dur deme şimdi bana
Sebep olduğun olmayışımız var.
Bakma şimdi yüzüme
Avuçlarıma kadar hüzün var.
Senin olmadığın meçhule,
Sana bir ruh tutsak ederek,
Ve seni yokluğumla baş başa bırakarak,
Gidiyorum…