SENSİN
Gördüğüm en güzel hayal sensin
Düşündüğüm en güzel şey sensin
Bugünlerde gezdiğim en güzel şehir sensin
Ve adım adım olmaya yaklaştığım sensin
Bu kadar işlemişken ruhuma
Niçin bu ayrılık yahut elveda
Dikenli yol olsa senin yolunda
Bilirsin yürürüm mabedim sensin
AKŞAM SEFASINA
Bugün veda ettim akşamsefasına,
Her gün sulamıştım oysa,
Yer de güzeldi, tam güneşin altında,
Engel olamadım gözyaşlarımın akmasına.
Özlemlerimi, kederlerimi biliyordu,
Sabah ağlasam akşamına haberi oluyordu,
En sevdiğim renkten okuduğum kitaplara,
Her şeyi biliyordu, detayıyla.
Onu öyle solmuş görünce,
Anladım, hayat ne de beyhude,
Tüm sevincin elinden kayabiliyor bir günde,
Boşluğa düşüyorsun öylece.
SON DAMLA
Bir damla mürekkep kaldı kalemimde.
Her bir akıntısına seni yazıyorum.
Önce Gülüşünden bahsediyorum.
sonra Güzelliğinden
kendime yeminler ediyorum;
Sana yazacağım, seni yazacağıma dair.
Gülüyorum kendi kendime
İstesem de senden başkasına yazamıyorum.
Yazdığım her cümlenin sonu senle bitiyor.
Bu da benim hoşuma gidiyor.
Elime, gönlüme, dilime öyle bir işlenmişsin ki
bedenimden senden başkası çıkmıyor.
Sana olan bağlılığımı seviyorum,
Senin her zerrene bir mısra yazıyorum.
Mürekkebimin yetmediği yerde gönlüme kazıyorum.
Son Yazım
Bu son yazım sana,
Elveda demeden ağaçlara.
Veda cümlelerini hapsettim,
Bu son satırlara.
Dinmedi yokluğun senelerce,
İnce sızılar yaşattı aldığım her nefeste.
Bu son yazım sana yeryüzünde,
Sevdamı sorma o zaten gökyüzünde.
Son dizelerimde döktüm vedamı,
İçimde büyüteceğim artık sevdamı.
Hatıralar unutuluyor bir bir şimdi,
Her saniyeyi tekrar yaşayan zihnimde.
Son yazım şimdi sana,
Seni tekrar yazacak gücüm yok artık satırlara.
GÜN IŞIĞI
Güneş doğacak şimdi,
Her yer ışıl ışıl olacak.
Çicekler can bulacak,
İnsanlar uyanacak..
Güneş doğacak şimdi,
Yeni bir gün başlayacak,
Dertliler dert unutacak,
Sevenler kavuşacak.
Güneş doğacak şimdi,
Doyulmayacak ışığa,
Koşulacak güzel yarınlara,
Geçecek zaman kolayca.
Güneş doğacak şimdi,
Ağlayanlar gülecek,
Çocuklar sevinecek,
Sabahın neşesi gelecek.
Güneş doğacak şimdi,
Ve sonra batacak....
Ruh Adamlar
Biz öleli çok oldu ama atımızdan da düşmedik
Meydanlarda ruh adamlarla en güzel marşları biz söyledik
Vurulup düşmek olsa da bu sancağı taşıyanın kaderi
Yalnız dünyalıktır bütün kederi
Uğruna can verdiğin bu bayrak bir gün bizleri de gölgesine alarak
Serinletecektir kan döktüğün yerleri
Hatta mezarı başında dikilen ruhsuz bedenleri
O zamanda esen rüzgar
Yeryüzünde sensiz gezen yar
Yokluğunun hüznüyle türküler söyleyecek
Sözleri tenlere birbir değecek
O gün canlanacaktır belki de bütün bedenler
Ya da vardır daha ödenecek nice bedeller
Yaslanma hepsi bize miras intikamımızdır
Kıyamete kadar sürecek davamızdır
Kimsesiz de olsak bu yolda
Varlığımız Türk varlığına armağanımızdır .
EMPATİ KURMANIN ÖNEMİ
Bazen karşımızdaki insanları anlayabilmek ve ona göre davranmak için daha geniş bir açıdan bakmak gerekir. Bu durumlarda da empati imdadımıza yetişiyor. Empati yeteneğine sahip olabilmek karşındaki insanın durumunu anlayıp ona göre hareket edebilmektir. Her şeyi kendine göre düşünüp karar vermek değil de yaptığın şeyden karşındaki insanın da nasıl etkilenebileceğini düşünmektir.
Empati kurmak sağlıklı bir iletişimde önemli bir yere sahip.İnsanların birbirlerine olan güvenini, samimiyetini kuvvetlendirmeye, dostluklar kurmaya, doğru insanı bulabilmeye yardımcı olan bir yol. En kısa tabirle birbirini anlayabilmektir. Fakat günümüzde artık empatinin değeri çok azaldı. İnsanlar her konuda kendi menfaatleri doğrultusunda hareket ediyorlar. Konu birbirimize saygı duymaya geldiğinde kendi menfaatine yaramayacak bir durum olursa hemen yüz çeviriyorlar. Sanki dünya sadece kendi etraflarında dönüyormuş gibi hareket ediyor insanlar. Bu yüzden empati yapabilmek çok önemli bir hal alıyor. Bu özelliği kazanabilmek de çok zor bir şey değil. İnsanın kendisinde bitiyor tamamen. Zaten bu bilinçle hareket edebilirsek sadece kendi açımızdan değil toplum olarak da çok daha iyi yerlerde olabiliriz. Empati yapabilmek bir sanata ve yoğun bir psikolojik tahlil yeteneğine dönüşüyor bazen. Empati yapmak gerçekten bir sanat. Karşıdaki insanın ruh durumumu sosyal durumunu çözebilmek bir sanat hassasiyeti gerektiriyor. Elinde şeker olan çocuğun yemek yemek istemeyeceğini bilme hassasiyeti veya sağlıkla imtihan olan birinin yanında sportif macerasını anlatan insanın ruh dünyası gibi.
Yağmur
İniyor gökten usul usul, belli ki gelişi meçhul
Yağıyor saçlarıma nazlı nazlı, ağırbaşlı
Git desem gidecek, dönmeyecek sanki
İsterim kalmasını demem git diye oysaki
Kokusunu dağıttı, aldı manası derin bir hal
Ne güzeldir, ne hoştur bu ahval
Kokusu sindi her bir zerreme, bedenime, saçlarıma
Gitse bile kaldı kokusu, kaldı yüreğim bir eşkal
O gidince ardından bulutları da götürdü öbek öbek
Gitme dememe rağmen gidişini zordur affedebilmek
Ama bırakmış ardından umut dolu geliş biletini, güneşini
Artık yokluğuna alışmak çok zor olmasa gerek