ASIRLIK CUMHURİYET
Emperyalizme karşı vatanın varoluş mücadelesini kazanan milletin ve Atatürk’ün “En büyük eserimdir” dediği Cumhuriyet bugün tam 100 yaşında
Tamda bugün emperyalizm nefes aldığımız heryere bu kadar yakınken Cumhuriyeti 100 yıllık coşku ile karşılamayıp kutlamayacaksak ne yapacağız?
Şimdi bu yazıları yazıyorsam, sizler bunları okuyorsanız hepsi Cumhuriyetin eseridir. Özgürlüğümüz, bağımsızlığımız, yaşama hakkımız ve daha niceleri…
Şimdi her ne kadar üç beş kendini bilmez Atatürk’ü kötülemeye, yok saymaya çabalasada yüz yıl önce Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet bu vatandan çıkarılınca bu topraklar vatan olmaktan çıkar. Geride cahiller topluluğu, hüzün, acı ve keder kalır.
Ve eğer siz “Ey Türk Gençliği” bu Cumhuriyete bu topraklara sahip çıkmayıp hala ötekileşmeye devam ederseniz Atalarımızın kurduğu bu Cumhuriyet maalesef yok olur… O yüzden :
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk İstiklalini Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir”.
UNUTMAK İSTİYORUM
Kimsenin bilmediği bir yerdeyim.
Ve sadece unutmak istiyorum.
Soran hiç çıkmadı, acaba ne haldeyim
Sormasınlar, sadece unutmak istiyorum
Yaprak dökmüş gönlüme getirdiğin baharı...
Çorak kalbimde yağmur olan bakışları...
Ve beraber geçirdiğimiz güzel zamanları...
Sadece unutmak istiyorum.
Hançer sadece ucu keskin bir bıçaktan mı ibarettir?
Bazen mavi renkte bir çift göz de hançer değil midir?
Saplanan hançeri değil belki ama o bir çift mavi gözü...
Mümkünse unutmak istiyorum.
Kokunu en güzel çiçeklerin kıskandığını...
Bir gülüşünün ise ay’ı utandırdığını...
Ve artık benden çok uzakta kaldığını...
En geç yarın unutmak istiyorum.
VAROLMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
İşte buradayım, dünyada
Şimdi gökyüzüne bakıyorum; ağlayarak
Gözyaşlarım yetmiyor toprağı ıslatmaya,
Varlığın dayanılmaz bir acı veriyor.
Cevapsız kalıyor sorularım,
Bu yüzden artık merak etmiyorum!
Nedenini nasılını…
Fakat son iç çekişim derin oluyor.
Bu bir gencin isyan şarkısı,
Gülmeyi unutmuş yüzüne bakışı,
Anlamsız her şeyden kaçışı,
Bu, bir gencin hıçkırıklarla ağlayışı..!
FERYAT-Î MÜTEHAYYİR
Bir bekleyiştir bu ehven,
Yüreğimin ücralarında
Adının fısıltılarını taşıyor
Nazende satırlarım
Sönmüş feri gitmiş gözlerimin
Genç yaşımda
Yalnız Hak yoluna adanmış bir ömür
Ona itaatkâr bir bekleyiştir bu;
Ancak ona kavuşmaya
Ancak ona varmaya
Geçmiyor günler sensiz
Bu nedametler diyarında
Vakar duruş alnımın yazısı
Ölüler safhasından
Bir yol var önümde
Muntazarlara açılan
Tek doğru var hakikat
Hakk’a duyulan sadakat
Bundan gayrısı zannetmem
Bitmek bilmeyen cefa
Yalnız onun yoluna
NEDEN KİTAP OKUMALIYIZ
Kitap okumak ciddi bir eylemdir. Okuduğumuz kitabın içeriği ve kalitesi çok önemlidir. Çünkü bazı kitaplar sadece yazılmış olmak için yazılmıştır. Her kitap farklı bir evren demektir. Yeni kitap demek yeni düşünceler demektir. Kendimize yeni şeyler katabilmenin en kısa yollarından biridir aslında kitap okumak. Okuduğun her yazarda, her kitapta fark etmezsin veya kitabı unutursun ama yeni şeyler katarsın kendine. Vitamin almaya benzer aslında kitap okumak. Takviyeyi alırsın ama hangi organda çözündüğünü bilemezsin nerenin ihtiyacı varsa orada çözünür. Ve zamanı geldiğinde etkisini gösterir. Kitap da böyledir; okursun okursun ve sen belki fark etmezsin ama zihnin alması gereken bilgileri almıştır ve zamanı geldiğinde kendini gösterir.
Tabii kitap okumayı anlamsız bulan bir sürü insanla da karşılaşırız. Şöyle şeyler derler:”Benim hayatım bir roman, başka bir adamın yazdığı bir kitabı niye okuyayım, zaman kaybı” gibi daha birçok sözle karşılaşırız. Okuyanla okumayan arasındaki farklara gelirsek okuyan birisi durumları objektif, analiz yaparak, daha derin bir şekilde düşünebilir fakat okumayanlar daha düz düşünerek karar verir, okuyan birisinin kelime haznesi okumayana göre daha geniştir ve konuşurken daha rahat cümleler kurabilir. Ve daha bir sürü örnek verilebilir.
Sonuç olarak kitap okumak insanı hem geliştirir hem de rahatlatır. Yeni arkadaşlıklar kurmana vesile olur. Yaşamında karar verirken kararsızlık gibi etkenleri ortadan kaldırır. Daha hızlı ve geniş düşünmesini sağlar. Bu yüzden kitap okumalıyız ve okutmalıyız.
ÖZLERMİŞİM
Belki bir gün dalgalar alır diye selamlarımı bıraktım kıyılara
Bu sahil, bu kum, bu meltem... Hepsine özlemimi anlattım ağlaya ağlaya
Herkes ve her şey yabancılaştı bir anda, dost sandığım her şey uzaklaştı bir anda
Seninle yürüdüğüm sahiller şimdi bana düşmanlar
Adını ezberlediğim kum taneleri ismimi unutur oldular
Dost bildiğim istiridyeler, mercanlar arkamdan konuşur oldular
Ne çabuk unutulmuşum ben, beni ben yapan aşkımmış meğer
Özlüyorum sanardım dokunuşlarını ezberlediğim bu esintileri
Meğer özlermişim ben saçlarının havayla karışmasını
Özlüyorum sanardım her kesimini ezberlediğim bu kıyıları
Meğer özlermişim ben seninle olduğum her yeri ezberlemeyi
Ve ben özlermişim ben olmayı
Seninleyken ben olmayı.